surprisingly
01
şaşılacak derecede
in a way that is unexpected and causes amazement
Örnekler
She finished the race surprisingly quickly, beating all her competitors.
Yarışı şaşırtıcı bir şekilde hızlı bitirdi, tüm rakiplerini geride bıraktı.
The film had a surprisingly emotional ending, leaving the audience in tears.
Filmin sonu şaşırtıcı bir şekilde duygusaldı, izleyicileri gözyaşlarına boğdu.
Örnekler
Surprisingly, she passed the exam despite missing half the classes.
Şaşırtıcı bir şekilde, derslerin yarısını kaçırmasına rağmen sınavı geçti.
Surprisingly, the abandoned dog found its way back home.
Şaşırtıcı bir şekilde, terk edilmiş köpek eve dönüş yolunu buldu.
Leksikal Ağaç
unsurprisingly
surprisingly
surprising
surprise



























