astoundingly
01
şaşırtıcı bir şekilde, hayret verici bir şekilde
in a way that is extremely surprising or astonishing
Örnekler
The young pianist played marvelously, far beyond her years.
Genç piyanist, yaşının çok ötesinde şaşırtıcı bir şekilde çaldı.
The antique clock still works marvelously, keeping perfect time after 200 years.
Antik saat hala şaşırtıcı bir şekilde çalışıyor, 200 yıl sonra bile mükemmel zamanı tutuyor.
1.1
şaşırtıcı bir şekilde, inanılmaz bir şekilde
used to emphasize the surprising nature of something
Örnekler
Marvelously, the tiny startup outperformed all its competitors.
Şaşırtıcı bir şekilde, küçük startup tüm rakiplerini geride bıraktı.
The old bridge stands marvelously intact after the earthquake.
Eski köprü, depremden sonra şaşırtıcı bir şekilde sağlam duruyor.
Leksikal Ağaç
astoundingly
astounding
astound



























