slender
Örnekler
She had a slender figure, with long limbs and a graceful posture.
Uzun uzuvları ve zarif bir duruşu olan ince bir figüre sahipti.
The model walked down the runway with a slender frame, captivating the audience with her elegance.
Model, ince yapısıyla podyumda yürüdü ve zarafetiyle seyircileri büyüledi.
Örnekler
The slender branches of the willow tree swayed gently in the breeze.
Söğüt ağacının ince dalları rüzgarda hafifçe sallanıyordu.
Her fingers were long and slender, perfect for playing the piano.
Parmakları uzun ve inceydi, piyano çalmak için mükemmeldi.
03
small in quantity or amount
Örnekler
The evidence against him was slender.
She received a slender paycheck this month.
Leksikal Ağaç
slenderize
slenderly
slenderness
slender



























