sizable
si
ˈsaɪ
say
za
ze
ble
bəl
bel
British pronunciation
/sˈa‌ɪzəbə‌l/
sizeable

"sizable"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

sizable
01

önemli, büyük

having a relatively large size
sizable definition and meaning
example
Örnekler
He carried a sizable backpack filled with camping gear for their weekend trip.
Hafta sonu gezileri için kamp malzemeleriyle dolu büyük bir sırt çantası taşıyordu.
The apartment had a sizable living room, perfect for entertaining guests.
Daire, misafir ağırlamak için mükemmel olan geniş bir oturma odasına sahipti.
02

önemli, büyük

quite large in amount or degree
example
Örnekler
The company received a sizable donation that greatly helped their new project.
Şirket, yeni projelerine büyük ölçüde yardımcı olan önemli bir bağış aldı.
She took on a sizable responsibility when she agreed to manage the team.
Ekibi yönetmeyi kabul ettiğinde önemli bir sorumluluk üstlendi.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store