sizable
Örnekler
He carried a sizable backpack filled with camping gear for their weekend trip.
Hafta sonu gezileri için kamp malzemeleriyle dolu büyük bir sırt çantası taşıyordu.
The apartment had a sizable living room, perfect for entertaining guests.
Daire, misafir ağırlamak için mükemmel olan geniş bir oturma odasına sahipti.
Örnekler
The company received a sizable donation that greatly helped their new project.
Şirket, yeni projelerine büyük ölçüde yardımcı olan önemli bir bağış aldı.
She took on a sizable responsibility when she agreed to manage the team.
Ekibi yönetmeyi kabul ettiğinde önemli bir sorumluluk üstlendi.
Leksikal Ağaç
sizable
size



























