seedy
01
tohum dolu, çekirdekli
full of seeds
02
ahlaksız, yoz
morally degraded
Örnekler
The man had a seedy complexion and seemed constantly fatigued.
Adamın halsiz bir ten rengi vardı ve sürekli yorgun görünüyordu.
She felt seedy all day, unable to shake off the cold.
Bütün gün keyifsiz hissetti, soğuk algınlığını atamadı.
04
bakımsız, dağınık
shabby and untidy
Leksikal Ağaç
seediness
seedy
seed
