personalized
01
kişiselleştirilmiş, özelleştirilmiş
customized to an individual's specific preferences or needs
Örnekler
The online shopping website offers personalized recommendations based on your browsing history.
Çevrimiçi alışveriş web sitesi, tarama geçmişinize dayalı olarak kişiselleştirilmiş öneriler sunar.
The hotel provided personalized service, fulfilling each guest's unique requests.
Otel, her misafirin benzersiz isteklerini yerine getiren kişiselleştirilmiş bir hizmet sundu.
02
kişiselleştirilmiş, kişisel olarak hedeflenmiş
directly targeted at an individual, often in a way that is offensive or intrusive, focusing on personal or private aspects of their life
Örnekler
The article contained personalized criticism of his leadership style.
Makale, liderlik tarzına yönelik kişiselleştirilmiş eleştiriler içeriyordu.
The debate turned into a personalized attack on her character rather than focusing on the issues.
Tartışma, konulara odaklanmak yerine onun karakterine yönelik kişiselleştirilmiş bir saldırıya dönüştü.
Leksikal Ağaç
personalized
personalize
personal
person
