personally
01
bizzat, şahsen
used to show that the opinion someone is giving comes from their own viewpoint
Örnekler
I ca n't endorse that product personally, as I've had a negative experience with it.
O ürünü kişisel olarak onaylayamam, çünkü onunla ilgili olumsuz bir deneyim yaşadım.
I 'm not a fan of spicy food personally, but I know many people enjoy it.
Şahsen baharatlı yemeklerin hayranı değilim, ama birçok insanın sevdiğini biliyorum.
Örnekler
I personally guarantee that the work will be finished on time.
Şahsen, işin zamanında biteceğini garanti ediyorum.
He personally financed the entire project when no investors stepped forward.
Hiçbir yatırımcı ortaya çıkmadığında, tüm projeyi kişisel olarak finanse etti.
03
şahsen
in the flesh; without involving anyone else
04
şahsen
in a personal way
05
kişisel olarak, şahsen
in a personal way
Leksikal Ağaç
impersonally
personally
personal
person



























