personal
per
pɜr
pır
so
se
nal
nəl
nel
British pronunciation
/ˈpɜːsənəl/

"personal"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

personal
01

kişisel

only relating or belonging to one person

personalized

personal definition and meaning
example
Örnekler
She kept her personal diary hidden under her bed.
Kişisel günlüğünü yatağının altında sakladı.
His personal belongings were neatly packed in the suitcase.
Kişisel eşyaları valizde düzgün bir şekilde paketlenmişti.
02

kişisel, bireysel

particular to a given individual
03

kişilikten kaynaklanan

referring to an individual's characteristics, personality, etc. in an offensive manner
04

kişisel, mahrem

intimately concerning a person's body or physical being
05

kişisel, kişiye ait

indicating grammatical person
06

kişisel, özel

closely related to an individual's private life, identity, feelings, or experiences, rather than their public or professional life
example
Örnekler
She rarely shares details about her personal life with colleagues.
O, meslektaşlarıyla kişisel hayatı hakkında nadiren detay paylaşır.
His personal relationships have always been separate from his career.
Onun kişisel ilişkileri her zaman kariyerinden ayrı olmuştur.
Personal
01

kişisel haber, kişiyle ilgili kısa makale

a short newspaper article about a particular person or group
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store