outdoorsy
out
aʊt
aut
door
ˈdo:r
dor
sy
si
si
British pronunciation
/a‍ʊtdˈɔːsi/

"outdoorsy"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

outdoorsy
01

açık hava etkinliklerine düşkün

(of a person) having a fondness for outdoor activities and spending time in nature
Dialectamerican flagAmerican
InformalInformal
example
Örnekler
She ’s an outdoorsy person who spends her weekends camping and hiking in the mountains.
O, hafta sonlarını dağlarda kamp yaparak ve yürüyüş yaparak geçiren doğa tutkunu bir insandır.
They ’re an outdoorsy couple, always planning their next adventure in the wilderness.
Onlar açık hava tutkunu bir çift, her zaman bir sonraki vahşi doğa maceralarını planlıyorlar.
02

açık hava etkinlikleri veya ortamları için özel olarak tasarlanmış, açık hava etkinliklerine uygun

specifically designed for use in outdoor activities or environments
example
Örnekler
The store sells outdoorsy clothing, like waterproof jackets and hiking boots.
Mağaza, su geçirmez ceketler ve yürüyüş botları gibi açık hava giysileri satıyor.
He packed his outdoorsy equipment, including a tent and portable stove, for the camping trip.
Kamp gezisi için çadır ve portatif ocak da dahil olmak üzere açık hava ekipmanlarını paketledi.
03

açık hava, dış mekan

(of activities, hobbies, etc.) done in nature or outside
example
Örnekler
She prefers outdoorsy activities, such as camping and mountain biking, over indoor sports.
O, kapalı alan sporları yerine kampçılık ve dağ bisikleti gibi açık hava etkinliklerini tercih eder.
Her outdoorsy hobbies keep her active and close to nature all year round.
Onun açık hava hobileri, onu tüm yıl boyunca aktif ve doğaya yakın tutar.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store