open-air
Örnekler
The restaurant has an open-air terrace where diners can enjoy their meals with a view.
Restoranın, müşterilerin yemeklerini manzara eşliğinde keyfini çıkarabilecekleri açık hava terası var.
She prefers open-air markets for fresh produce, as they have a lively atmosphere.
Taze ürünler için açık hava pazarlarını tercih ediyor çünkü canlı bir atmosferleri var.
Örnekler
The festival hosts open-air performances throughout the summer, drawing large crowds.
Festival, yaz boyunca açık hava performanslarına ev sahipliği yaparak büyük kalabalıklar çekiyor.
She loves attending open-air movie screenings at the local park.
Yerel parkta açık hava film gösterimlerine katılmayı seviyor.



























