naif
01
saf, deneyimsiz
showing unaffected simplicity and lack of guile
Örnekler
His naif questions about the world revealed his lack of exposure to its complexities.
Dünya hakkındaki saf soruları, onun karmaşıklıklarına maruz kalmadığını ortaya çıkardı.
She gave a naif response, unaware of the subtle politics at play in the situation.
Durumdaki ince politikaların farkında olmadan saf bir yanıt verdi.
Naif
01
naif, deneyimsiz kişi
a naive or inexperienced person



























