to misrepresent
01
yanlış temsil etmek
to portray imperfectly or incorrectly without deceitful intent
Örnekler
In retelling the story, Steve misrepresented a few minor details but meant no harm.
Hikayeyi yeniden anlatırken, Steve birkaç küçük ayrıntıyı yanlış aktardı ama kötü niyeti yoktu.
Her nervousness may have caused Suzy to misrepresent how much experience she actually had.
Sinirli olması, Suzy'nin gerçekte sahip olduğu deneyimi yanlış temsil etmesine neden olmuş olabilir.
02
yanlış bir şekilde tanıtmak
to deliberately give false or misleading information about someone or something for one's own gain or advantage
Örnekler
The used car salesman misrepresented the vehicle's accident history to make a sale.
Kullanılmış araba satıcısı, bir satış yapmak için aracın kaza geçmişini yanlış tanıttı.
Lawyers argued the witness deliberately misrepresented certain facts in their testimony.
Avukatlar, tanığın ifadesinde kasıtlı olarak bazı gerçekleri çarpıttığını iddia etti.
Leksikal Ağaç
misrepresent
represent
present



























