to misplace
01
kaybetmek
to place an object in a location where one is unable to find it
Örnekler
I misplaced my wallet and tore the whole house apart but still could n't find where I put it.
Cüzdanımı yanlış yere koydum ve tüm evi alt üst ettim ama yine de nereye koyduğumu bulamadım.
Documents were misplaced in a manner that prevented anyone from accessing them for years.
Belgeler, yıllarca kimsenin erişemeyeceği şekilde yanlış yerleştirilmişti.
02
yanlış yere koymak
to arrange an item in a way that is improper based on conventions, standards, or designated positioning
Örnekler
The movers accidentally misplaced some boxes during the relocation and they ended up in the wrong room.
Taşıyıcılar, taşınma sırasında yanlışlıkla bazı kutuları yanlış yerleştirdi ve yanlış odaya gittiler.
Make sure not to misplace any tools when finishing up so we have everything for the next job.
Bitirirken herhangi bir aleti yanlış yerleştirmemeye dikkat edin, böylece bir sonraki iş için her şeyimiz olur.
Leksikal Ağaç
misplaced
misplace
place
