mindful
01
dikkatli, bilinçli
having careful awareness of one's actions and surroundings
Örnekler
He was mindful of his words, speaking with kindness and consideration towards others.
Sözlerine dikkat ediyordu, başkalarına karşı nazik ve düşünceli bir şekilde konuşuyordu.
The team approached the project with a mindful attitude, focusing on collaboration and communication.
Ekip, işbirliği ve iletişime odaklanarak projeye dikkatli bir tutumla yaklaştı.
Örnekler
She practiced mindful meditation to reduce stress.
Stresi azaltmak için bilinçli meditasyon yaptı.
He was mindful of the need to listen more and talk less.
Daha fazla dinleme ve daha az konuşma ihtiyacının farkındaydı.
Leksikal Ağaç
mindfully
mindfulness
remindful
mindful
mind



























