assured
01
emin
displaying confidence in oneself and one's capabilities
Örnekler
She spoke with an assured tone, confident in her ability to lead the team to success.
Ekibi başarıya götürme yeteneğine güvenerek, kendinden emin bir tonla konuştu.
His assured demeanor during the presentation impressed the clients, showcasing his expertise in the field.
Sunum sırasındaki kendinden emin tavrı, müşterileri etkiledi ve alanındaki uzmanlığını gösterdi.
Örnekler
Victory was assured after the team ’s strong performance.
Takımın güçlü performansından sonra zafer garanti edilmişti.
The contract assured him a steady income for five years.
Sözleşme, ona beş yıl boyunca istikrarlı bir gelir sağladı.
Leksikal Ağaç
assuredly
assuredness
reassured
assured
assure
