Magnet
01
mıknatıs
an object that produces an invisible field capable of attracting certain metals without physical contact
Örnekler
At school we played with magnets and saw how they push and pull metal pieces on a sheet.
Okulda mıknatıslar ile oynadık ve bir kağıt üzerinde metal parçalarını nasıl itip çektiklerini gördük.
Our lock uses magnets inside so the key can open the door without touching it.
Kilidimiz içinde mıknatıslar kullanır, böylece anahtar kapıyı ona dokunmadan açabilir.
02
bir mıknatıs, bir çekim merkezi
a characteristic that attracts attention or interest
Örnekler
The charming café became a magnet for artists and writers.
Büyüleyici kafe, sanatçılar ve yazarlar için bir mıknatıs haline geldi.
Her personality was a magnet that drew people to her effortlessly.
Onun kişiliği, insanları ona zahmetsizce çeken bir mıknatıs idi.
Leksikal Ağaç
magnetic
magnetics
magnetism
magnet



























