Loss
01
kayıp
the state or process of losing a person or thing
Örnekler
The loss of her keys caused her to be late.
Aile, sevgili evcil hayvanlarının ani ölümünden sonra derin bir kayıp duygusu yaşadı.
They mourned the loss of their home in the fire.
Şirket, ekonomik durgunluk nedeniyle önemli mali kayıplar yaşadı.
02
kayıp
something that is lost
03
kayıp, azalma
the fact of losing something little by little
Örnekler
The city experienced a loss in population over the decade.
Loss of muscle mass occurs with age.
04
kayıp
the disadvantage that results from losing something
05
kayıp, yitik
the experience of losing a loved one
06
kayıplar, zayiat
military personnel lost by death or capture
Örnekler
The battalion suffered heavy losses during the battle.
Losses were reported after the ambush.
07
zarar
money that is lost by a company, organization, or individual
Örnekler
The business reported a significant loss for the quarter due to declining sales.
İşletme, satışların düşmesi nedeniyle çeyrek için önemli bir kayıp bildirdi.
After the fire, the company faced a substantial loss in inventory and equipment.
Yangından sonra şirket, envanter ve ekipmanda önemli bir kayıp yaşadı.
FormalÖrnekler
Coping with the loss of a close friend can be a challenging journey, filled with a mix of emotions and memories.
Yakın bir arkadaşın kaybıyla başa çıkmak, bir dizi duygu ve anıyla dolu zorlu bir yolculuk olabilir.
She never got over the loss of her husband.
Kocasının kaybını asla atlatamadı.
09
yenilgi
a defeat in a competition, race, game, etc.
Örnekler
The team suffered a loss in the finals.
He took the loss gracefully.
Leksikal Ağaç
lossless
loss
