itinerary
i
ay
ti
ˈtɪ
ti
ne
ra
ˌrɛ
re
ry
ri
ri
British pronunciation
/a‍ɪtˈɪnəɹəɹi/

"itinerary"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

Itinerary
01

seyahat programı

a plan of the route and the places that one will visit on a journey
itinerary definition and meaning
example
Örnekler
The tour company sent us a detailed itinerary, breaking down our day-to-day activities and highlighting the main attractions.
Tur şirketi bize günlük aktivitelerimizi detaylandıran ve ana cazibe merkezlerini vurgulayan ayrıntılı bir gezi planı gönderdi.
When planning his backpacking trip through Asia, Mark used a travel app to help him design the perfect itinerary.
Asya boyunca sırt çantalı gezisini planlarken, Mark mükemmel rotayı tasarlamak için bir seyahat uygulaması kullandı.
02

seyahat planı, gezi rehberi

a guidebook or document that provides travelers with information about a journey
example
Örnekler
The traveler carried an itinerary to navigate the city.
Japonya'ya yalnız seyahatine çıkmadan önce, Rachel Tokyo'nun hareketli sokaklarını ve tarihi yerlerini gezmek için bir gezi planı satın aldı.
A printed itinerary helped tourists plan their day.
Milli park için en çok satan gezi planı sadece yürüyüş parkurlarını listelemedi, aynı zamanda vahşi yaşamı görmek için en uygun zamanlar hakkında tavsiyeler sundu.
03

güzergah

an established line of travel or access
example
Örnekler
The bus service operates on a strict itinerary.
Trucks follow the itinerary to deliver goods efficiently.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store