interim
01
geçici
intended to last only until something permanent is presented
Örnekler
An interim report was submitted to provide preliminary findings before the full research study was complete.
Tam araştırma çalışması tamamlanmadan önce ön bulguları sağlamak için bir ara rapor sunuldu.
The interim government took control until elections could be held.
Geçici hükümet, seçimler yapılana kadar kontrolü ele aldı.
02
geçici, ara
assessed temporarily, before the final or definitive results are known
Örnekler
The company released its interim earnings report ahead of the final annual results.
Şirket, nihai yıllık sonuçlardan önce ara kazanç raporunu yayınladı.
The interim exam scores were posted to give students an idea of their progress.
Öğrencilere ilerlemeleri hakkında bir fikir vermek için ara sınav notları yayınlandı.
Interim
Örnekler
The project will be delayed, so in the interim, we'll focus on other tasks.
Proje gecikecek, bu yüzden ara dönemde diğer görevlere odaklanacağız.
They are searching for a permanent manager, but in the interim, an interim leader has been appointed.
Kalıcı bir yönetici arıyorlar, ancak bu arada, geçici bir lider atandı.
