
Ara
ephemeral
Example
The joy of childhood is often described as ephemeral, fleeting away as one grows older.
Çocukluğun sevinci sıklıkla geçici, kısa ömürlü olarak tanımlanır; büyüdükçe kaybolur.
The beauty of the cherry blossoms is ephemeral, lasting only a few weeks each spring.
Kiraz çiçeklerinin güzelliği geçici, her bahar yalnızca birkaç hafta sürer.
Example
The patient 's symptoms were diagnosed as an ephemeral fever, disappearing within 24 hours.
Hastanın belirtileri 24 saat içinde kaybolan geçici bir ateş olarak teşhis edildi.
The festival was an ephemeral celebration, with activities and performances that lasted just a day.
Festival, sadece bir gün süren aktiviteler ve gösterilerle geçici bir kutlama oldu.
Ephemeral
Example
The festival was a beautiful ephemeral, gone as quickly as it arrived.
Festival, geldiği gibi hızla geçen güzel bir geçici-faniydi.
In the world of fashion, trends are often mere ephemerals, quickly fading away.
Moda dünyasında, trendler çoğunlukla yalnızca geçicidir, hızla kaybolurlar.
02
geçici bitki, kısa ömürlü bitki
a type of plant that completes its life cycle in a very short period, typically thriving only for a brief season or under specific conditions
Example
Desert ephemerals bloom quickly after rare rains and then disappear until the next season.
Çöl geçici bitkileri nadir yağmurlardan sonra hızlıca açar ve sonra bir sonraki sezon için kaybolur.
The botanist studied various ephemerals that emerged during the brief spring months.
Botanikçi, kısa yaz aylarında ortaya çıkan çeşitli geçici bitkileri inceledi.
word family
ephemer
Noun
ephemeral
Adjective
ephemerality
Noun
ephemerality
Noun
ephemeralness
Noun
ephemeralness
Noun

Yakın Kelimeler