insane
01
salak
extremely unreasonable or stupid, particularly in a manner that is likely to be dangerous
Örnekler
It 's insane to drive while intoxicated.
Sarhoşken araba kullanmak çılgınlık.
It would be insane to try to jump off a moving train.
Hareket halindeki bir trenden atlamaya çalışmak çılgınlık olur.
02
deli, akıl hastası
(of a person) having a severe mental disorder that affects thinking, behavior, or emotions
Örnekler
The court ruled him legally insane and unfit to stand trial.
Mahkeme onu yasal olarak deli ilan etti ve duruşmaya çıkamayacak durumda olduğuna karar verdi.
She was declared insane after years of struggling with delusions.
Yıllarca sanrılarla mücadele ettikten sonra deli ilan edildi.
Örnekler
The graphics in that game are insane — it's like being in another world!
O oyundaki grafikler çılgınca—sanki başka bir dünyadaymışsın gibi!
That burger was insane, I ca n't believe how good it tasted!
O hamburger inanılmazdı, tadının bu kadar iyi olduğuna inanamıyorum!
Leksikal Ağaç
insane
sane



























