inland
Örnekler
The inland regions experience hotter temperatures compared to coastal areas.
İç bölgeler, kıyı bölgelerine kıyasla daha sıcak sıcaklıklar yaşar.
The inland cities rely on rivers for freshwater supply.
İç kesimlerdeki şehirler tatlı su temini için nehirlere güvenir.
Örnekler
The company focuses on inland resources for its supply chain.
Şirket, tedarik zinciri için iç kaynaklara odaklanır.
Inland trade is vital for connecting different parts of the country.
İç ticaret, ülkenin farklı bölgelerini birbirine bağlamak için hayati öneme sahiptir.
inland
01
iç kısımlara doğru
into or toward the interior of a country or region
Örnekler
The city 's population density decreases as you travel further inland.
Şehrin nüfus yoğunluğu, iç kesimlere doğru ilerledikçe azalır.
They established their farm inland, away from the bustling urban areas.
Çiftliklerini, şehirlerin kalabalık bölgelerinden uzakta, iç kesimlerde kurdular.
Inland
Örnekler
The journey took them deep into the inland, far from the ocean.
Yolculuk onları okyanustan uzakta, iç bölgelere derinlemesine götürdü.
Agriculture thrives in the inland due to fertile land and good climate.
İç kesimler, verimli topraklar ve iyi iklim sayesinde tarımın geliştiği yerlerdir.



























