inescapable
01
kaçınılmaz, önlenemez
not able to be avoided or prevented
Örnekler
No matter how hard they tried, the inescapable delay caused by the storm affected their plans.
Ne kadar çok deneseler de, fırtınanın neden olduğu kaçınılmaz gecikme planlarını etkiledi.
She had an inescapable feeling that something important was about to happen.
Önemli bir şeyin olmak üzere olduğuna dair kaçınılmaz bir hissi vardı.
Leksikal Ağaç
inescapably
inescapable
inescap



























