incapacitating
incapacitating
British pronunciation
/ɪnkəpˈæsɪtˌe‍ɪtɪŋ/

"incapacitating"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

incapacitating
01

aciz bırakan

preventing someone or something from functioning properly
example
Örnekler
The paralyzing nerve toxin had an incapacitating effect on the enemy soldiers, rendering them immobile and unable to fight.
Felç edici sinir toksininin, düşman askerleri üzerinde etkisiz hale getirici bir etkisi oldu, onları hareketsiz ve savaşamaz hale getirdi.
Overwhelmed by an incapacitating sense of despair, she found it difficult to find motivation or joy in anything.
İşlevsizleştiren bir umutsuzluk duygusuyla boğulmuş, herhangi bir şeyde motivasyon veya neşe bulmakta zorlandı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store