imprecise
01
kesin olmayan, belirsiz
lacking accuracy or exactness
Örnekler
She gave an imprecise answer that left everyone unsure.
Herkesi emin olmayan bir şekilde bırakan belirsiz bir cevap verdi.
The imprecise map made it difficult to navigate through the unfamiliar terrain.
Kesin olmayan harita, bilinmeyen arazide gezinmeyi zorlaştırdı.
Leksikal Ağaç
imprecise
precise



























