impeccable
Örnekler
His impeccable timing made him a skilled musician.
Onun kusursuz zamanlaması onu yetenekli bir müzisyen yaptı.
The chef 's impeccable culinary skills resulted in a delicious meal.
Şefin kusursuz mutfak becerileri lezzetli bir yemekle sonuçlandı.
02
günahsız
not able to sin
Leksikal Ağaç
impeccability
impeccably
impeccable
peccable



























