immense
01
çok büyük, kocaman
extremely large or vast in physical size
Örnekler
The Grand Canyon 's immense size and breathtaking beauty attract millions of visitors each year.
Büyük Kanyon'un muazzam büyüklüğü ve nefes kesici güzelliği her yıl milyonlarca ziyaretçiyi cezbetmektedir.
The immense skyscraper towered over the city, dominating the skyline with its sheer height.
Muazzam gökdelen, muazzam yüksekliğiyle şehir manzarasına hakim olarak şehrin üzerinde yükseliyordu.
Örnekler
The project required an immense amount of effort and dedication from everyone involved.
Proje, tüm katılımcılardan muazzam bir çaba ve adanmışlık gerektirdi.
She felt an immense sense of pride when she received the award.
Ödülü aldığında muazzam bir gurur duygusu hissetti.
Leksikal Ağaç
immensely
immenseness
immense



























