Apparition
01
hayalet
the visible form or appearance of a ghost or spirit of someone who has died
Örnekler
A pale apparition appeared at the end of the hallway.
Koridorun sonunda soluk bir hayalet belirdi.
The villagers claimed to have seen the apparition of the old king.
Köylüler eski kralın hayaletini gördüklerini iddia ettiler.
02
beliriş, görünüş
the sudden or unexpected appearance of someone or something
Örnekler
The apparition of the ship on the horizon gave them hope.
Ufukta geminin görünmesi onlara umut verdi.
Her sudden apparition in the doorway startled everyone.
Kapıdaki ani görünüşü herkesi ürküttü.
03
hayalet, görüntü
something that seems real to the senses but has no physical reality
Örnekler
The oasis in the desert was only an apparition.
Çöldeki vaha sadece bir hayalet idi.
Fame proved to be an apparition, disappearing as quickly as it came.
Şöhret, bir hayalet olduğunu kanıtladı, geldiği gibi hızla kayboldu.
Leksikal Ağaç
apparitional
apparition
