Hammer
01
çekiç
a tool with a metal head and a handle, used for striking nails, etc.
Örnekler
He used a hammer to drive nails into the wooden frame.
Ahşap çerçeveye çivi çakmak için bir çekiç kullandı.
She carefully tapped the hammer to avoid splitting the wood.
Ahşabı bölmemek için çekici dikkatlice vurdu.
02
yuvarlak başlı tokmak
a drum beater with a rounded head that is used in playing bass drums, snare drums, etc.
03
tetik, çekiç
the part of a gunlock that strikes the percussion cap when the trigger is pulled
04
çekiçleme, vurma
the act of pounding (delivering repeated heavy blows)
05
çekiç, kaya matkabı
a power tool for drilling rocks
06
çekiç, piyano çekici
a striker that is covered in felt and that causes the piano strings to vibrate
07
çekiç, atletizm çekici
a heavy metal ball attached to a grip by a steel wire, used by athletes to throw for distance in track and field competitions
Örnekler
The athlete swung the hammer overhead before releasing it in the hammer throw event.
Atlet, çekiç atma etkinliğinde çekici bırakmadan önce başının üzerinde salladı.
The hammer's solid construction and weight distribution help generate momentum during the spin.
Çekiçin sağlam yapısı ve ağırlık dağılımı, dönüş sırasında momentum oluşturmaya yardımcı olur.
08
çekiç, kulak çekici
the ossicle attached to the eardrum
to hammer
01
çekiçle vurmak
to strike repeatedly and forcefully with a blunt object or tool such as a hammer
02
çekiçlemek, dövmek
create by hammering
