to glint
01
parlamak, ışıldamak
be shiny, as if wet
02
göz atmak, hızlıca bakmak
throw a glance at; take a brief look at
Glint
01
bir parıltı, bir yansıma
a brief flash light, often seen as a quick reflection
Örnekler
A glint of sunlight reflected off the lake, creating a dazzling effect.
Gölden yansıyan bir güneş ışıltısı, göz kamaştırıcı bir etki yarattı.
I caught a glint of excitement in her eyes when she heard the news.
Haberleri duyduğunda gözlerinde bir parıltı yakaladım.
02
parıltı, ışıltı
a spatially localized brightness
Leksikal Ağaç
glinting
glint



























