
Ara
fully
Example
The project was fully completed ahead of schedule.
Proje tamamen, bütün olarak zamanından önce tamamlandı.
She fully understood the implications of the decision.
Kararın sonuçlarını tamamen anladı.
02
tam olarak, bütün olarak
sufficiently; more than adequately
03
tamamen, bütünüyle
referring to a quantity

Yakın Kelimeler