amiss
Örnekler
There was something amiss with the computer, as it kept freezing during use.
Bilgisayarda bir şeyler yanlıştı, çünkü kullanım sırasında sürekli donuyordu.
The engine was making an odd noise, so I knew something was amiss.
Motor tuhaf bir ses çıkarıyordu, bu yüzden bir şeylerin yanlış olduğunu biliyordum.
amiss
Örnekler
The meeting went amiss when the main speaker failed to show up.
Toplantı, ana konuşmacının gelmemesiyle yanlış gitti.
The plan went amiss after several key resources were unavailable.
Plan, birkaç önemli kaynağın mevcut olmamasından sonra yanlış gitti.
02
hatalı olarak
in a mistaken or incorrect way
Örnekler
His suspicions were aroused when he noticed the furniture was arranged amiss in the room.
Mobilyaların odada yanlış yerleştirilmiş olduğunu fark ettiğinde şüpheleri uyandı.
The recipe did n't turn out as expected because a crucial ingredient was added amiss.
Tarif beklenildiği gibi çıkmadı çünkü önemli bir malzeme yanlışlıkla eklendi.



























