expanded
Örnekler
The expanded highway now includes additional lanes to accommodate more traffic.
Genişletilmiş otoyol, artan trafiği karşılamak için ek şeritler içeriyor.
The expanded garden now covers twice the area it did last year, with more varieties of plants.
Genişletilmiş bahçe, şimdi geçen yıla göre iki kat daha fazla alan kaplıyor ve daha fazla bitki çeşidi var.
02
genişletilmiş, büyütülmüş
made more comprehensive or extensive, often by including additional details, elements, or features to cover a broader scope
Örnekler
The expanded edition of the textbook includes new chapters on recent technological advancements.
Ders kitabının genişletilmiş baskısı, son teknolojik gelişmeler hakkında yeni bölümler içeriyor.
The museum ’s expanded exhibit now features artifacts from multiple ancient civilizations.
Müzenin genişletilmiş sergisi artık birden fazla antik uygarlığa ait eserler içeriyor.
Leksikal Ağaç
expanded
expand
