Duchess
01
düşes
the title of a woman with the rank of a duke
Örnekler
The Duchess presided over charitable events and social gatherings with grace and dignity.
Düşes, hayır etkinliklerine ve sosyal toplantılara zarafet ve onurla başkanlık etti.
As a duchess, she enjoyed a life of privilege and influence within aristocratic circles.
Bir düşes olarak, aristokrat çevrelerde ayrıcalık ve nüfuz dolu bir hayatın tadını çıkardı.
02
düşes
the title given to the wife of a duke and is often still applicable even after the duke's passing
Örnekler
As the Duke's widow, the Duchess remained an influential figure in the community.
Dükün dul eşi olarak, düşes toplumda etkili bir figür olarak kaldı.
The Duchess, formerly the wife of the esteemed Duke, carried on her philanthropic endeavors with dignity and poise.
Düşes, bir zamanlar saygın dükün eşi olarak, hayırsever çabalarını asalet ve zarafetle sürdürdü.
03
düşes, tatlım
a playful or casual term to express warmth or affection towards someone
Dialect
British
British
InformalÖrnekler
Alright, duchess, fancy a cuppa?
Pekala, düşes, bir fincan çay ister misin?
Oi, duchess, you coming to the pub tonight?
Oi, düşes, bu gece bara geliyor musun?
