dreadfully
01
korkunç derecede, feci şekilde
to an extremely high degree or intensity
Örnekler
The news about the accident was dreadfully shocking.
Kaza hakkındaki haber korkunç derecede şok ediciydi.
The weather turned dreadfully cold overnight.
Hava bir gecede korkunç derecede soğudu.
02
korkunç bir şekilde, berbat bir şekilde
in a very bad or unpleasant way
Örnekler
She behaved dreadfully at the dinner party.
Akşam yemeğinde korkunç bir şekilde davrandı.
He treated the waiter dreadfully, without a shred of respect.
Garsona korkunç bir şekilde, hiç saygı göstermeden davrandı.
Leksikal Ağaç
dreadfully
dreadful
dread
