devious
01
aldatıcı
causing someone to have a wrong idea or impression, usually by giving incomplete or false information
Örnekler
His devious plan to manipulate the stock market was eventually uncovered.
Borsayı manipüle etmek için hileli planı sonunda ortaya çıktı.
The politician used devious tactics to mislead the public during the campaign.
Politikacı, kampanya sırasında halkı yanıltmak için aldatıcı taktikler kullandı.
02
dolaylı, dolambaçlı
deviating from a straight course
03
dolambaçlı
using crafty and clever methods to achieve goals or avoid negative consequences
Örnekler
His devious plan to avoid taxes was eventually discovered.
Vergilerden kaçınmak için kurnaz planı sonunda ortaya çıktı.
They uncovered the devious schemes that were used to manipulate the system.
Sistemi manipüle etmek için kullanılan sinsi şemaları ortaya çıkardılar.
Leksikal Ağaç
deviously
deviousness
devious
