to defenestrate
01
pencereden atmak
*** throw (someone) out of a window
02
görevden almak
to force a person of authority or power to step down from their position
Örnekler
The political upheaval led the faction to defenestrate the corrupt leader and install a new government.
Siyasi çalkantı, grubu yolsuz lideri defenestre etmeye ve yeni bir hükümet kurmaya yöneltti.
In the heated debate, the board decided to defenestrate the CEO after a series of failed strategies.
Hararetli tartışmada, yönetim kurulu bir dizi başarısız stratejinin ardından CEO'yu defenestre etmeye karar verdi.
