carelessly
01
dikkatsizce
in a manner that lacks enough care or attention
Örnekler
He handled the fragile items carelessly, causing a few to break.
Kırılgan eşyaları dikkatsizce halletti, bu da birkaçının kırılmasına neden oldu.
She spoke carelessly, unaware of the impact her words had on others.
Dikkatsizce konuştu, sözlerinin başkaları üzerindeki etkisinin farkında değildi.
02
kaygısızca, umursamazca
in a relaxed, effortless, or unconcerned manner
Örnekler
She carelessly draped herself across the couch with a sigh.
O, bir iç çekişle kanepeye kayıtsızca uzandı.
He carelessly waved away the suggestion, uninterested in the offer.
Öneriyi kayıtsızca reddetti, teklifle ilgilenmiyordu.
Leksikal Ağaç
carelessly
careless
care



























