candidly
can
ˈkæn
ken
did
dɪd
did
ly
li
li
British pronunciation
/kˈændɪdli/

"candidly"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

candidly
01

açıkça, samimiyetle

in a direct, open, and sincere way, without trying to hide facts or soften the truth
candidly definition and meaning
example
Örnekler
He admitted candidly that he had no idea what to do next.
Bir sonraki ne yapacağı hakkında hiçbir fikri olmadığını açık yüreklilikle itiraf etti.
They discussed their frustrations candidly during the meeting.
Toplantı sırasında hayal kırıklıklarını açık yüreklilikle tartıştılar.
02

doğal bir şekilde, spontane olarak

in an unposed, natural, or spontaneous way, especially in photography or filming
example
Örnekler
The photographer captured the bride candidly during a quiet moment.
Fotoğrafçı, sessiz bir anında gelini doğal bir şekilde yakaladı.
He was filmed candidly, laughing with friends at the café.
Kafede arkadaşlarıyla gülerken doğal bir şekilde çekildi.
03

adil bir şekilde, tarafsızca

in a fair-minded and unbiased manner
example
Örnekler
The panel judged each entry candidly, regardless of reputation.
Panel, her başvuruyu tarafsız bir şekilde değerlendirdi, itibardan bağımsız olarak.
We must assess the risks candidly and not emotionally.
Riskleri açık yüreklilikle değerlendirmeli ve duygusal olarak değil.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store