Broadcaster
01
yayın yapan (radyo, televizyon)
a person whose job is to talk on radio or TV programs or to present them
Örnekler
The broadcaster delivered the evening news with great professionalism.
Yayıncı, akşam haberlerini büyük bir profesyonellikle sundu.
She became a well-known broadcaster after years of working in radio.
Yıllar boyunca radyoda çalıştıktan sonra tanınmış bir yayıncı oldu.
02
yayıcı, dağıtıcı
a mechanical device for scattering something (seed or fertilizer or sand etc.) in all directions
03
yayıncı, televizyon kanalı
an organization that sends out radio or television programs to the public
Örnekler
This broadcaster has been in business for over 50 years.
Bu yayıncı 50 yıldan fazla bir süredir faaliyet gösteriyor.
She works for a popular broadcaster in the city.
Şehirde popüler bir yayıncı için çalışıyor.
Leksikal Ağaç
broadcaster
broadcast
