broadband
01
geniş bant
relating to a communication system or network that uses a wide bandwidth to transmit multiple signals, such as voice, data, or video, simultaneously
Örnekler
The company upgraded to a broadband internet connection.
Rural areas are still working to expand broadband access.
02
genişbantlı
capable of processing or responding to a wide range of signals or frequencies
Örnekler
The new broadband internet service offers faster speeds and better connectivity for streaming and gaming.
Yeni geniş bant internet hizmeti, akış ve oyun için daha hızlı hızlar ve daha iyi bağlantı sunar.
Many rural areas are still working to improve their broadband access to ensure residents can work from home effectively.
Birçok kırsal alan, sakinlerin evden etkili bir şekilde çalışabilmesini sağlamak için geniş bant erişimlerini iyileştirmeye çalışıyor.
Broadband
Örnekler
The company upgraded its office to a broadband connection to accommodate the increased demand for high-speed Internet access.
Şirket, yüksek hızlı İnternet erişimine yönelik artan talebi karşılamak için ofisini geniş bant bağlantısına yükseltti.
She relies on broadband for her work, as it allows her to upload and download large files quickly.
İşi için geniş banta güveniyor çünkü bu, büyük dosyaları hızlı bir şekilde yüklemesine ve indirmesine olanak tanıyor.



























