in the vicinity
Örnekler
The grocery store is in the vicinity; you can walk there.
Market yakınlarda; yürüyerek gidebilirsiniz.
There 's a coffee shop in the vicinity where we can meet for a chat.
Görüşmek için buluşabileceğimiz yakınlarda bir kafe var.
02
civarında, yaklaşık olarak
used to indicate something is approximately near a certain amount, number, or value
Örnekler
The repairs will cost in the vicinity of $2,000.
Tamirler civarında 2000 dolara mal olacak.
The population of the town is in the vicinity of 10,000.
Kasabanın nüfusu civarında 10.000.



























