boneless
bone
ˈboʊn
bon
less
ləs
les
British pronunciation
/bˈə‍ʊnləs/

"boneless"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

boneless
01

kemiksiz (et)

(of food, particularly meat or fish) having the bones taken out for easier consumption
example
Örnekler
She ordered a boneless chicken breast for dinner, making it easier to slice and cook.
O, dilimlemeyi ve pişirmeyi kolaylaştırmak için akşam yemeğinde kemiksiz tavuk göğsü sipariş etti.
The boneless fish fillets were breaded and fried until golden brown.
Kılçıksız balık filetoları pane edilip altın rengi olana kadar kızartıldı.
02

omurgasız, zayıf

showing weakness or lack of determination
example
Örnekler
He was dismissed as a boneless leader by his critics.
Eleştirmenleri tarafından omurgasız bir lider olarak nitelendirildi.
The character in the novel came across as boneless and uninspiring.
Romandaki karakter karaktersiz ve ilham verici olmayan biri olarak karşımıza çıktı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store