boney
01
kemikli, çıkıntılı kemikli
having bones especially many or prominent bones
02
kemikli, zayıf
extremely thin or lacking flesh
Örnekler
The stray cat was so boney that you could see its ribs through its fur.
Sokak kedisi o kadar zayıftı ki kürkünün altından kaburgaları görülebiliyordu.
After his illness, he became quite boney, losing a significant amount of weight.
Hastalığından sonra oldukça kemikli hale geldi, önemli miktarda kilo kaybetti.
Leksikal Ağaç
boney
bone



























