walloping
01
muazzam, etkileyici
extremely large, powerful, or impressive in size or impact
Örnekler
The company reported a walloping increase in profits, exceeding all expectations for the quarter.
Şirket, çeyrek için tüm beklentileri aşan muazzam bir kâr artışı bildirdi.
The scientist made a walloping breakthrough in the field, revolutionizing current understanding.
Bilim insanı, alanda muazzam bir atılım yaparak mevcut anlayışı devrimleştirdi.
Walloping
01
ezici yenilgi, hezimet
a very strong and complete defeat
Örnekler
The underdog team surprised everyone by giving the champions a walloping in the finals.
Güçsüz takım, finallerde şampiyonlara ağır bir yenilgi vererek herkesi şaşırttı.
After a fierce debate, she delivered a walloping that left her opponent speechless.
Şiddetli bir tartışmanın ardından, rakibini sessiz bırakan bir hezimet yaşattı.
Leksikal Ağaç
walloping
wallop



























