unseen
un
ən
en
seen
ˈsin
sin
British pronunciation
/ʌnsˈiːn/

"unseen"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

unseen
01

görünmeyen, algılanamayan

not seen or perceived
02

beklenmedik, umulmadık

occurring without prior knowledge or expectation
example
Örnekler
The unseen twist in the plot left the audience stunned.
Hikayedeki beklenmedik dönüş izleyicileri şaşkına çevirdi.
His unseen success in the competition surprised everyone.
Yarışmadaki görünmeyen başarısı herkesi şaşırttı.
03

görünmeyen, farkedilmeyen

not observed or noticed
example
Örnekler
The unseen flaws in the software became apparent only after it was released to users.
Yazılımdaki görünmeyen kusurlar, yalnızca kullanıcılara sunulduktan sonra belirgin hale geldi.
The scientist 's groundbreaking research remained unseen by the broader community until it was published.
Bilim insanının çığır açan araştırması, yayınlanana kadar geniş topluluk tarafından görülmedi.
Unseen
01

görünmeyen, ruhani dünya

a belief that there is a realm controlled by a divine spirit
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store