unscrupulous
01
vicdansız
having no moral principles and willing to do anything to achieve one's goals
Örnekler
The unscrupulous businessman deceived his partners and embezzled funds from the company to enrich himself.
Vicdansız iş adamı, ortaklarını aldattı ve kendini zenginleştirmek için şirketin fonlarını zimmetine geçirdi.
Showing no empathy for their tenants, the unscrupulous landlord illegally evicted them in order to increase the rent for new occupants.
Kiracılarına hiçbir empati göstermeyen, vicdansız ev sahibi, yeni kiracılar için kira artırmak amacıyla onları yasa dışı bir şekilde tahliye etti.
Leksikal Ağaç
unscrupulous
scrupulous



























