unanticipated
Örnekler
The unanticipated snowstorm caused travel chaos across the city.
Beklenmeyen kar fırtınası şehir genelinde seyahat kaosuna neden oldu.
The team faced unanticipated setbacks that delayed their progress.
Ekip, ilerlemelerini geciktiren beklenmedik engellerle karşılaştı.
Leksikal Ağaç
unanticipated
anticipated
anticipate
anticip



























