unpaid
01
ödenmemiş
not yet given the money that was promised in exchange for something
Örnekler
She worked for several months at an unpaid internship before landing a full-time job.
Tam zamanlı bir iş bulmadan önce birkaç ay boyunca ücretsiz bir staj yaptı.
The employees were upset about the unpaid overtime hours they had been asked to work.
Çalışanlar, çalışmaları istenen ödenmemiş fazla mesai saatleri konusunda üzgündü.
02
gönüllü, ücretsiz
engaged in as a pastime
03
ödenmemiş, ücretsiz
without payment
Leksikal Ağaç
unpaid
paid
