unexceptionable
01
kusursuz, mükemmel
entirely satisfactory and acceptable, without any fault
Örnekler
The candidate 's unexceptionable qualifications made her the ideal choice for the job.
Adayın kusursuz nitelikleri onu iş için ideal seçim yaptı.
His behavior at the formal event was unexceptionable, earning him praise from everyone.
Resmi etkinlikteki davranışı kusursuzdu, bu da herkesin övgüsünü kazandı.
Leksikal Ağaç
unexceptionable
exceptionable
exception
except
